Uzun yıllar İsveç egemenliği altında kalan Finlandiya, Ruslarla İsveçlilerin savaşmasının ardından Rusya’nın eline geçmiştir.
Ruslar açısından, sınırlarını biraz öteye çekmesi dışında, verimsiz alanlara sahip bu ülke çok da önemli değildir. Finlerle yapılan görüşmelerden sonra, birleşmeleri halinde tüm haklarının verileceği ve kendi içinde bağımsız, ordusu bile olan özerk bir ülke olacakları konusunda anlaşılır.
1917 Sovyet devriminden sonra bağımsızlığına kavuşabilen Finlandiya, kısa bir krallık döneminin ardından 1919 yılında cumhuriyet rejimini benimsemiştir. Fin kültürünün ve ekonomisinin gelişmesi esas olarak 19. yy ortalarına doğru başlamış ve bağımsızlıkla beraber devam etmiştir.
Neden bunları anlatıyorsun diye sorabilirsiniz. Dün akşam Grigoriy Petrov'un Beyaz Zambaklar ülkesi romanını okudum.
Eğitimsizlikten, sefaletten, bataklıklardan ve kayalıklardan oluşan bir ülkenin nasıl bir avuç aydın, sanatçı, bilim adamı, işadamı, din adamı ve aklı başında insanın olağanüstü çabasıyla kalkınmış, eğitimli, mutlu, mesut insanların yaşadığı bir ülke haline geldiğinin öyküsü beyaz zambaklar.
Bu günlerde ne okusam diye düşünenlere tavsiye ederim.
Selamlar. Saygılar...